Balgat Cevizlidere Cad. No: 42 D:21

Çankaya / Ankara

Çağrı Merkezi

0 850 302 65 26

Hiperbarik Oksijen Tedavisi Nedir?

Oksijen, solunan havada gaz halde bulunan ve insan yaşamının devamı için gerekli olan bir moleküldür. Nefes alıp verme ile ilgili çeşitli problemi olan kişilerde vücut için yeterli düzeyde oksijen alımı sağlanamayabilir. Böyle durumlarda oksijen terapisi olarak bilinen tedavi uygulamasına başvurulabilir. Ancak oksijen terapisi sadece bu tarz durumlarda başvurulan bir tedavi yöntemi değildir. Birçok farklı sağlık durumunda da özel oda içerisinde kişilere hiperbarik oksijen tedavisi verilebilir. Hiperbarik oksijen tedavisi ve hangi durumlarda uygulanabileceği hakkında daha fazla bilgi almak için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.

Hiperbarik Oksijen Tedavisi Nedir?

Hiperbarik oksijen tedavisi özel bir oksijen terapisi tekniğidir. Bu tedavi yönteminde saf oksijen bulunan basıncı ayarlanmış özel odalarda hastalar solunum gerçekleştirirler. Bu hiperbarik odalar içerisindeki basınç normal hava basıncına göre 3-4 kat daha yoğun olarak ayarlanır. Oluşturulan basınç farkı sayesinde kişiler bu özel odalarda vücut dokularına daha fazla oksijen ulaştırabilir. Hiperbarik oksijen tedavisi çeşitli yaraların iyileştirilmesinde, ciddi seyirli enfeksiyonlarda ya da vurgun gibi hava embolisine bağlı gerçekleşen olgularda oldukça etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir. Ancak tedavi sırasında kişiler sürekli takip edilerek kan oksijen doygunluğunun normalin çok üzerine çıkmadığına dikkat edilmesi önerilir.

Hiperbarik Oksijen Tedavisi Hangi Durumlarda Uygulanır?

Hiperbarik oksijen terapisi (HBOT), özel bir oda içerisinde saf oksijen solunması ile gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir. Bu oksijen terapisi metodu temel olarak vurgun gibi dalış ile ilişkili rahatsızlıkların tedavisinde kullanılsa da günümüzde kullanım alanının giderek genişlediği unutulmamalıdır. Hiperbarik oksijen odalarının ilk kurulumu 17. yüzyıla kadar dayanır. Daha sonrası HBOT, 1900’lü yılların ortalarına doğru Amerika Birleşik Devletleri’nde deniz kuvvetleri için standart bir tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır.

Oksijen terapisinde temel mantık vücudun kendine iyileştirmek için gerek duyduğu oksijeni almasını sağlamaktır. Birçok çeşitli yaralanma ve rahatsızlıkta oksijenden zengin kanın zarar görmüş dokuya ulaşamaması nedeniyle vücudun kendini iyileştirme kapasitesinin azalması söz konusu olabilir. Bu duruma örnek olarak diabetes mellitus olarak isimlendirilen şeker hastalığında yetersiz ve yavaş dolaşım nedeniyle oksijenden zengin kanın yaralanma meydana gelen cilt bölgelerine ulaşımı yetersizdir. Dolayısıyla sinir hasarı nedeniyle küçük yaralanmalar şeklinde meydana gelen ancak hissedilmeyen lezyonlar zaman içerisinde iyileşemeyerek ilerleyebilir ve diyabet yarası olarak bilinen geniş lezyonların gelişimi ile sonuçlanabilir.

Diyabete bağlı gelişen yaralanmalar dışında hiperbarik oksijen tedavisinin uygulanabileceği durumlar genel olarak şu şekildedir:

  • Arteriyel hava embolisi (atar damarlarda hava baloncuğu oluşması)
  • Yangın gibi durumlarda meydana gelen karbonmonoksit zehirlenmesi
  • Siyanür zehirlenmesi
  • Genellikle dalış sırasında meydana gelen dekompresyon hastalığı (vurgun)
  • Gazlı gangren
  • Kulak veya diğer yakın bölümlerdeki enfeksiyonların beyne sıçraması veya direkt olarak beyin dokusunda enfeksiyon gelişmesi nedeniyle oluşan apseler
  • Radyoterapi (ışın tedavisi) sonrasında meydana gelen doku hasarı
  • Kemik ve kemik iliğinin uzun süreli iltihaplanması olarak tanımlanan osteomiyelit
  • Ciddi anemiler
  • Yanıklar
  • Ani gelişen görme veya işitme ile ilgili problemler

HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİSİ YAN ETKİLERİ NELERDİR?

Birçok farklı durumda uygulanabilen hiperbarik oksijen tedavisi her ne kadar doğal ve göreceli olarak güvenli bir tedavi yöntemi olarak kabul edilse de bu terapi tekniği sonrasında bazı istenmeyen etkilerin meydana gelebileceği unutulmamalıdır. Atmosfer basıncı değişikliği nedeniyle sinüsler ve işitme ile ilgili problemler, orta kulakta sıvı birikimi veya hasar gelişmesi, görmede meydana gelen geçici değişiklikler nedeniyle uzağı görme ile ilgili problemler, barotravma kaynaklı akciğer sönmesi ve oksijen yoğunluğunun kanda aşırı artması nedeniyle zehirleyici etki göstermesi, hiperbarik oksijen tedavisi nedeniyle oluşabilecek yan etkiler arasında yer alır. Oksijen zehirlenmesi oldukça tehlikeli bir durumdur. Bu durumun gelişmesi ile birlikte akciğer yetmezliği, akciğerde sıvı birikimi veya nöbet gibi istenmeyen tehlikeli olaylar meydana gelebilir.

Seans öncesi istenmeyen durumların engellenmesi adına bir takım önlemlere başvurulabilir. Tedavi seansı öncesinde banyo yapılması önerilir ve banyo sonrasında deodorant, parfüm ve saç spreyi gibi kozmetik ürünleri kullanılmamalıdır. Seansın yapılacağı hiperbarik oksijen odasına aynı zamanda peruk ve takı gibi eşyalarla da girilmemelidir.

Tütün kullanımı hiperbarik oksijen tedavisi etkinliğini oldukça olumsuz etkileyen bir kötü alışkanlıktır. Bu durumun sebebi ise tütün kullanımının vücudun oksijen taşıma kapasitesini durdurucu etkisinden kaynaklanır.

Oksijen zehirlenmesi dışında tedavinin uygulandığı odanın saf oksijen ile dolu olması en ufak bir kıvılcım ile ortamın patlamaya ve yanmaya hazır olduğu anlamına gelir. Bu nedenle hiperbarik oksijen tedavisi öncesinde çakmak, kibrit gibi yanıcı maddeler dışında pil ile çalışan elektronik aletlerin uzak bir noktada bırakılması sağlanır.

Hiperbarik Oksijen Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hiperbarik oksijen tedavisi temel olarak iki şekilde uygulanabilir. Bunlardan ilkinde kişi saf arklikten oluşan bir tüp şeklinde odanın içerisine girer. Bu odacığın dış kısmının akrilikten yapılmış olması kişinin dış ortamı rahatça gözlemleyebilmesine imkan verir. Dışarıya göz atılabilmesi özellikle tedavi nedeniyle kapalı ortamda bulunması gereken kişilerin rahatlamasına destek olur. Hiperbarik oksijen tedavisi sırasında kişinin uzanması istenir ve odacık kapatıldıktan sonra kademeli olarak artan iç basınçta kişi soluk alıp vermesini sürdürür.

Bu küçük odacık yöntemi dışında bazı hastanelerde birçok kişinin aynı anda tedavi olabileceği hiperbarik oksijen odaları da mevcuttur. Bu odalarda kişiler oksijen desteğini maske veya oldukça hafif baş üstü araçları vasıtasıyla alabilirler.

Hiperbarik oksijen tedavisi seansı 120 dakikaya kadar sürebilir. Kaç seans tedavi olacağı ve tedavi süresinin ne kadar olarak belirleneceğine kişinin altta yatan problemi göz önünde bulundurularak karar verilir.

Hiperbarik Oksijen Tedavisi Yararları Nelerdir?

Çeşitli rahatsızlık ve durumların tedavisi dışında hiperbarik oksijen tedavisinin kendine has bir takım yararlı etkileri de bulunmaktadır. Yapılan çeşitli çalışmalar hiperbarik oksijen tedavisinin bazı hastalıklarda sağkalım üzerinde olumlu etki yapabileceğini göstermektedir. Aynı zamanda oksijen takviyesi sayesinde uyku düzeni, duygudurum, dikkat ve dayanıklılık gibi birçok yaşamsal fonksiyonda da iyileşme sağlanabilir.

Hiperbarik oksijen tedavisi sayesinde vücudun oksijenizasyonunda bir artış sağlanabilir. Normal şartlarda bu durum eritrosit adı verilen kırmızı kan hücreleri tarafından oksijenin taşınması ile gerçekleştirilir. Hiperbarik oksijen tedavisi sırasında ise yüksek hava basıncı nedeniyle akciğerlerin normalden daha yüksek miktarda oksijen emebilmesi sağlanır. Daha yüksek miktarda emilen oksijen ise vücut sıvılarına daha yüksek oranda geçebilir ve böylelikle tüm dokuların oksijenizasyonu normal şartlara göre daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilmiş olur. Hiperbarik oksijen tedavisinin bu etkisi sayesinde henüz bilimsel çalışmalar ile tam olarak kanıtlanmamış olsa da kolajen üretiminde artış, hücresel yenilenmenin desteklenmesi ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gibi yararları olabilir.

Hiperbarik oksijen tedavisi vurgun, karbonmonoksit zehirlenmesi ve diyabetik yaraların tedavisi gibi birçok farklı sağlık sorununda başvurulabilen ve oldukça etkili yanıtlar alınabilen bir tedavi uygulamasıdır. Gelecek zamanlarda bu tedavi girişimi üzerinde yapılan çalışmaların çeşitlenmesi ile kullanım alanının genişleyeceği düşünülmektedir. Hiperbarik oksijen tedavisi hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden destek almanız önerilir. Sağlıklı günler dileriz.