Balgat Cevizlidere Cad. No: 42 D:21

Çankaya / Ankara

Çağrı Merkezi

0 850 302 65 26

Zatürre Nedir? Nasıl Tedavi edilir ?

Zatürre ile ilgili bilmek istediğiniz her şey, Prof. Dr. İbrahim Hikmet Fırat tarafından aşağıdaki videoda anlatılmış, size ise izlemek kalıyor…

 

Zatürre (Pnömani) Nedir?

Pnömoni, ya da yaygın bilinen adıyla zatürre, akciğerdeki hava keseciklerinin iltihaplı bir sıvı ile dolmasıdır. Virüsler, bakteriler ve nadir olarak mantar enfeksiyonlarının akciğerlere ulaşmasıyla oluşan zatürre oldukça bulaşıcıdır. Zatürre ülkemizde 0-4 yaş arası çocuklarda ilk sıradaki ölüm nedenlerinden biridir.

 

 

Hastalık her yaşta görülebiliyor ancak 2 yaş altı çocuklarda, bağışıklık sistemi çok zayıf kişilerde ve 65 yaş üstü kişilerde zatürre oldukça tehlikeli olabiliyor. Zatürre, daha çok kalp hastalığı ya da önceden geçirilmiş akciğer hastalığı olan çocuklar ile erken doğumlarda görülüyor.Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her yıl 100 kişiden 1-2’si zatürreye yakalanıyor. Zatürre belirtileri üst solunum enfeksiyonu, koronavirüs belirtileri ve griple çok sık karıştırıldığı için hastalar doktora geç başvurabiliyor, bu da hastalığın ilerlemesine ve tedavinin gecikmesine yol açıyor. Dünyadaki tüm ölümlerin yaklaşık %7 kadarının zatürre nedeniyle olduğu düşünülüyor.

Özellikle KOAH, diyabet, kalp hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlar; küçük çocuklar, hamileler ve yaşlıların zatürreden korunmak için zatürre aşısı olması için doktora başvurmaları gerekiyor.

Nasıl Bulaşır?

Zatürreye zemin hazırlayan grip ve benzeri viral solunum yolu enfeksiyonları oldukça bulaşıcıdır. Hapşırık ve öksürükle yayılabildikleri gibi ağız, bardak, mendil, çatal-kaşık, kapı kolu gibi eşyalara temas ve sonrasında ellerin ağıza teması ile de bulaşabilirler.

Hasta kişinin, yaşlılar, hamileler ve çocukların yanına yaklaşmaması çok önemlidir. Toplu taşıma araçları ve kalabalık mekanlar da riski artırır.

Nadir olsa da ağız ve mide içeriğinin solunum yollarına kaçması, bazı kimyasalların solunması da zatürreye neden olabilir.

Korunma

Zatürreden korunmanın önemli bir yolu aşılardır. Sağlık Bakanlığı, ulusal aşı takviminde tüm çocukların 2, 4, 6 ve 12’nci ayların sonunda zatürre aşısı olması gerektiğini bildirmiştir. Bunun yanı sıra, risk faktörleri bulunan, özellikle 65 yaşın üzerindeki kişilerin konuyla ilgili olarak hekimlerine danışmaları oldukça önemlidir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Özellikle burnunuza ve ağzınıza dokunduktan sonra ve yiyecekleri kullanmadan önce ellerinizi düzenli ve iyice yıkayın.
  • Öksürme ve hapşırma sonrası kullandığınız mendili atın ve mümkünse ellerinizi yıkayın.
  • Bardak veya mutfak eşyalarını başkalarıyla paylaşmayın.
  • Sigara, alkol vb. bağışıklık sisteminizi baskılayan ve güçsüz düşüren alışkanlıklardan uzak durun.

Zatürrenin Nedenleri Nelerdir?

Zatürre çoğunlukla Streptococcus pneumoniae (Pnömökok mikrobu) adı verilen bakterilerin neden olduğu enfeksiyonun sonucudur. Toplumsal kaynaklı zatürrelerin %50’sinin bu bakteriden kaynaklandığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra, Haemophilus influenza, Mycoplasma pneumoniae gibi çeşitli bakteriler de zatürreye neden olabilmektedir.

Ayrıca, rhinovirus, coronavirus, influenza, adenovirus gibi mevsimsel soğuk algınlığı ve grip nedeni olan virüsler ile, özellikle çocuklarda bronşiolite sebep olan RSV (respiratuar sinsityal virüs) de zatürre etkeni olabilmektedir.

Mantar kaynaklı zatürreler çok nadirdir ve bağışıklık sistemi çok düşük kişilerde görülür.

Belirtiler

Zatürrenin Belirtileri Nelerdir?

Özellikle havaların soğuması ile birlikte zatürre hastalığının görülme sıklığı da artıyor. Basitçe, bu hastalığın belirtileri, diğer üst solunum yolu enfeksiyonları ile aynı oluyor. Burun akıntısı, hapşırık, öksürüğü izleyen belirtiler bir süre sonra ortaya çıkıyor.

Zatürre, çoğu zaman koronavirüs (COVID-19) veya griple karıştırılarak tedavisinde geç kalınması ciddi sorunlara hatta hayati riske bile neden olabiliyor. Özellikle 3 gün geçmeyen yüksek ateş, göğüs ve yan ağrısı ve genel durum bozukluğu zatürreyi gripten ayırt etmede önemli bir işarettir.

Zatürrenin Belirtileri

  • Öksürük
  • Yüksek ateş
  • Üşüme ve titreme
  • Devamlı seyreden sarı-yeşil balgam
  • Hızlı soluk alıp verme
  • Nefes almada güçlük
  • Göğüs ağrısı
  • Baş ağrısı
  • Yan ağrısı
  • Yorgunluk ve halsizlik
  • Karın ağrısı ve karında şişkinlik
  • Kusma ya da kusacakmış hissi
  • 65 yaş üstü kişilerde bilinç bulanıklığı

Tanı Yöntemleri

Zatürre Nasıl Teşhis Edilir?

Zatürre ciddi bir hastalıktır ve hızlıca teşhis edilerek tedaviye başlanması gerekir. Doktorunuz önce şikayetlerinizi dinleyip tıbbi öykünüzü aldıktan sonra fizik muayene uygulayacaktır. Zatürre tanısında, özellikle akciğerlerin muayenesi çok önemlidir.

Fizik muayenenin yanı sıra, hekiminiz klinik durumunuza göre, tanıyı kesinleştirmek ve tedaviye yön verebilmek adına akciğer filmi, bilgisayarlı tomografi, kan tetkikleri, balgam kültürü gibi tetkikler isteyebilir.

Zatürre Nasıl Tedavi Edilir?

Zatürrenin tedavisinde hastanın klinik durumu, yaşı, etken olan bakteri veya virüsün türü, radyoloji ve laboratuvar bulguları ve kişisel risk faktörleri dikkate alınır.

Solunum yetmezliği bulguları varsa tedavinin hastanede yapılması uygun görülebilir. Ancak hastanın genel durumu ve klinik bulguları uygunsa yakın aralıklarla kontrole çağırılmak üzere tedavisi evde yapılıp, takip edilebiliyor.

Viruslerin neden olduğu zatürrelerde antibiyotik tedavisi genel olarak kullanılmaz. Böyle durumlarda hekiminiz size istirahat etmenizi ve bol sıvı tüketmenizi tavsiye eder ve uygun olması halinde şikayetlerinizi azaltacak kimi ilaçlar verebilir.

Belirtileriniz şiddetliyse veya komplikasyon yaşama olasılığınızı artıran başka koşullarınız varsa, tedavinin hastanede devam etmesi gerekebilir. Bakterilerin neden olduğu zatürrede antibiyotik tedavisi uygulanır. Zatürre hastalığında istirahat çok önemlidir.  Hastalık iyileştikten sonra bir ay boyunca hafif halsizlik hissedebilirsiniz.

Hastaların doktora gitmeyip kendi kendine antibiyotik kullanması ise hastalığı çok daha ağırlaştırır ve tehlikeyi artırır. Kesinlikle doktora gitmeden eş-dost önerisi ile ilaç kullanımından kaçınılması gerekir. Aşırı antibiyotik kullanımı ve uygun olmayan ilaçların seçilmesi, dirençli mikroorganizmaların gelişmesine ve dolayısıyla gerçek tedavinin başarısının azalmasına neden olabilir.